“MOMO” tehlikesine dikkat!

Dünyada ve ülkemizde yüzlerce çocuğun ölümüne neden olan “Mavi Balina” isimli oyunun bir benzeri de “Momo” adlı bir animasyon karakteriyle hızla yayılıyor.

“MOMO” tehlikesine dikkat!

Son günlerde WhatsApp üzerinden yayılan ve çocukların psikolojisini bozarak intihara sürükleyen “Momo” oyunu şimdi de Youtube’a sıçradı.

Videoların arasına yerleştirildiği için daha önceden tespit edilip önlem alınması zor olan şiddet oyunu “Momo”, genellikle yurt dışı merkezli kullanıcılar tarafından paylaşılıyor da olsa, Türkiye’den de izlenebiliyor. Her ne kadar videoya denk gelip izlemeye başlayan küçük yaştaki çocuklar tarafından tam anlaşılmıyor da olsa, videodaki görseller oldukça betimleyici ve yönlendirici.

Üstelik ne yazık ki tek tehlike “Momo” da değil… Maalesef internette kolayca bulunabilen ve çocuklar arasında popüler olan çizgi film ve oyunlarda da, farklı şiddet öğelerinin bulunduğu çok sayıda içerik Türkiye’de ve Dünyada çocukları tehdit ediyor. Youtube gibi içerik sağlayıcı firmalar kullanıcıdan gelen şikayetlerle kısmen bu tarz videoları engellese de ülkemizde halen izlenilen video kanalı sayısı milyonları buluyor.

İnternete yüklenen videolar herhangi bir uzman onayı alınmadan veya eleme yapılmadan yayınlanıyor. Paylaşım sitelerinde ve kanallarda var olan video sayısını göz önüne aldığınızda bunların kontrolünün çokta kolay olmadığını tahmin edebilirsiniz. Bu sebeple en büyük rol anne babalarda…

Kimler Risk Altında?

Bakıldığında bu gibi durumlarla en çok karşılaşanlar risk grubunda yer alan çocuklardır. Ne demek bu risk grubu derseniz; problem davranışın görülme olasılığının daha yüksek olduğu gruplara risk grupları diyoruz. Bu gibi teknoloji temelli ve tehlike oluşturan durumlarda — uygunsuz içeriklerin etkisinde kalma, siber zorbalığa maruz kalma, internet üzerinden istismara maruz kalma — risk gruplarının; daha yalnız ve içine kapanık çocuklardan, özellikle de teknoloji kullanımının da yüksek olduğu çocuklardan oluştuğu gözlemlenmektedir. Ayrıca bu grubun, zorbalığa maruz kalan çocukların risk gruplarıyla da örtüştüğü görülmektedir.

Dışarıdan gelen uyarı ve yönergelere daha açık olan erken çocukluk dönemi bu gibi tehlikeli içeriklerden etkilenmeye çok müsait. Öğrenme döneminde olan bu küçük çocukların karşısındakini mutlu etme eğilimi, onları bu gibi durumlarda savunmasız bırakabiliyor. Bunun yanında aynı erken çocukluk gibi ergenliğinde yarattığı riskli davranışlara yatkın beyin yapısı, kişilik arayışı, var oluşu sorgulama eğilimi, melankoli haline yatkınlık ve bir gruba dahil olma isteği gibi genelinde fizyolojik temelli değişiklikler ve bireyin yaşadığı “çatışma” hali onları bu tür telkinlere ve olumsuz etkilerine açık hale getirebilmektedir.

Çocuğunuzun yaşı ne olursa olsun, fark ettiğiniz depresyon, özgüven eksikliği, uyku sorunları gibi durumlar söz konu ise gözlemleri arttırmak ve herhangi bir riskli davranışı önlemek için girişimlerde bulunmakta fayda var. Tüm bunların yanında çocuğunuzun normaline hakim olmanız çok önemli! Çünkü çocuğun normalden sapması, beklenmeyen değişiklikler göstermesi yakalamanız gereken önemli bir sinyal. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan bahsedersek; ruh halinde değişiklik, iletişimde azalma, ani gelişen veya uzun süredir süre gelen içe kapanıklık, akademik olarak yaşanılan konsantrasyon problemleri, ders başarısında düşme… vb. gibi etkenler müdahale etmeniz gereken bir durum olduğunun mesajını veriyor olabilir.

Tabi ki bu gibi durumlarda risk grubunun dışında kalan çocuklar içinde bir tehlike söz konusu. Bazen sadece merak etmek bile çocukları bu tuzaklara düşürebilmekte.

Çocukları Nasıl Korumalı?

Çocuklar büyüdükçe, riskli alanlarda artabiliyor. Gençler hataya düşebiliyor. En azından kendileri düşmemiş olsa bile düşenlere şahit oluyor ve merak edebiliyor. Tüm bu riskli alanlar için kilit nokta ise aileler. Çocukların yaşadığı sıkıntıları sezebilen ve sorun yaşadıklarında ‘orada’ olduklarını çocuklarına yansıtabilen ailelerin çocukları zararın çok daha başından dönebiliyor… Dolayısıyla, ailelilerin çocuklarıyla güçlü ve sağlıklı bir iletişim kurmaya özen göstermeleri ve bunun yanında sorgulayıcı ve yargılayıcı bir tutumdan mutlaka kaçınmaları önemli. Unutmayın, yasaklar çekici gelir. Yasaklamalar başladığında çocuklar gizliliğe itilirler ve dolayısıyla kontrol zorlaşır. Bunun yerine çocukları bilgilendirmek, teknolojinin güvenli ve işlevsel kullanımı ile ilgili doğru yönlendirmek gerekiyor, teknoloji çağın getirisi ve kendimizi korumanın yolu hiç kullanmamak değil. Çocuklarınızla erken yaşlar itibari ile sohbet etmeniz, gününüzün nasıl geçtiğini anlatmanız, arkadaşları, okulu, sevdiği oyunlar ilgili bilgi sahibi olmanız, hata yaptığınızı düşündüğünüzde herkes sakinleştikten sonra bunu dile getirmeniz farkında olmasanız bile onlar için bir güven ortamı oluşturur ve bu onlar için çok değerli. Ev ortamının sıcak ve samimi olması, kural ve sınırların muhafaza ediliyor olması ve tüm bunların çocuklar ile kurulmuş iyi bir ilişki ve empatik bir yaklaşımla sağlanıyor olması, onları dinliyor ve duygularını anlamaya çalışıyor olmanız, çocuklarınızın bir sıkıntısı olduğunda sizinle bir çekince yaşamadan paylaşabilmesine olanak sağlar. Dolayısıyla, riskli görüldüğü bir durum söz konusu olduğunda önce size danışabileceğini bilmesi, problem oluşmadan önüne geçebilmenize olanak sağlar. Bundan sonraki adımda ise, ailelerin başka ebeveynlerle ve öğretmenlerle konuşarak ortak çözüm yolları belirlemeye çalışması yararlı olabilir.

Teknolojinin Güvenli Kullanımı Nasıl Olmalı?

  1. Sadece başlığa bakarak bir videonun güvenli olup olmadığına karar vermeyin. Mutlaka çocuğunuz izlemeden tüm içeriği izlemiş olun.
  2. Çocuğunuzu video içerikler seyrederken yalnız bırakmayın, ekrana bakarak geçirdiği zamanı ve faaliyetlerini gözlemleyin.
  3. Çocuk profiline sahip video sitelerine yönlendirin. Mutlaka çocuk profilinin açık ve izleme geçmişinin aktif olmasına dikkat edin.
  4. Çocuğunuzun kullandığı bütün elektronik cihazlarda ebeveyn koruma sisteminin açık olduğundan emin olun.
  5. “Momo” gibi bazı oyunlarda veya oyundan bağımsız olarak WhatsApp üzerinden iletişime geçildiğinden ötürü, çocuklara belli bir yaş öncesinde akıllı telefon alınmamasına, alındığı durumlarda ise indirdiği uygulamaların ve iletişimde olduğu numaraların takibinin yapılmasına dikkat edin.
  6. Çocuğunuzun yaşına uygun sitelere girdiğinden ve etik olmayan davranışları ya da şiddeti özendiren içeriklere erişmediğinden emin olun.
  7. İnternette yayılan yeni akımları takip ederek, guvenliweb.org.tr adresinden dijital dünyanın tehlikelerine karşı bilgi edinin.
  8. Benzer olgularla karşılaşılması durumunda ilgili sosyal ağın raporlama araçlarını kullanılarak Yardım Merkezlerine ve BTK Bilgi İhbar Merkezi’ne şikâyette bulunun.